2017 verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının %51’i, markaların bir paylaşımından rahatsız olduğu zaman bu hesapları takipten çıkartmayı tercih ediyor.[kaynak] Sosyal medya stratejisinin hata kaldırmayan dünyasında sana rehberlik etmesi için, takipçilerinin hoş karşılamadığı marka davranışlarının bir listesini çıkardık.
Hepimiz sosyal medyada komik içerikler görmeyi seviyoruz. Ama konu bir markanın sosyal medya hesapları olduğunda komedi herkesin tercihi olmayabiliyor. Özellikle zorlama espriler, sosyal medya kullanıcıları tarafından hoş karşılanmıyor. Markaların mizahtan anlaması genel olarak kullanıcıların hoşuna gitse de, komedinin dozunu ayarlamak ve gerekli hassasiyeti göstermek hayati öneme sahip. Komik içerikler fazlasıyla paylaşılsa da, komik olmaya çalışırken takipçilerinin tepkisini çekecek paylaşımlar yapma riski de oldukça yüksek.
Sosyal medya takipçileri, markaların hesaplarında sürekli olarak kendi ürünlerini satan, “reklam kokan” paylaşımlar görmekten hoşlanmıyor. Markaların sosyal medyayı kendi bilinirliklerini arttırmak için kullandığı gerçeğinin yanında, takipçiler markalardan eğitici niteliği olan, özgün içerikler bekliyor.
Giderek artan bir çoğunluk, markalara olan şikayetlerini sosyal medya üzerinden aktarmayı seçiyor. Markaların sosyal medya hesaplarının yönetirken dikkat etmeleri gereken bir diğer unsur da bu, çünkü markaların onlarla etkileşime girmemesi takipçilerin fazlasıyla rahatsız edici bulduğu marka davranışları arasında. Yazdıkları mesajlara cevap alamamak, yaptıkları yorumların göz ardı edilmesi gibi unsurlar takipçilerin o markaları negatif bir şekilde değerlendirmesine yol açıyor.
İnternette zaman zaman trend haline gelen ve yüksek paylaşım oranlarına ulaşan içerikler maalesef ki çoğu marka için uygun değil. Doğru bir şekilde değerlendirildiğinde bu trendler sosyal medya hesaplarındaki etkileşimleri arttırsa da, markaların sürekli olarak bu trendleri takip etmeye çalışmaları veya kendi marka kimliklerine uymayacak şekilde paylaşımlar yapmaları hoş karşılanmıyor.
Takipçileri sinirlendiren bir başka etken ise uygunsuz sıklıkta paylaşım yapan marka hesapları. Takipçileri bıktırmanın yanında, çok sık paylaşım yapmak paylaşılan içeriklerin kalitesini de düşürüyor. En doğru sıklığı belirlemek biraz zor bir uğraş olsa da, günlük olarak Facebook’ta ve Instagram’da 1 veya 2; Twitter’da ise maksimum 5 paylaşım yapmanı tavsiye edebiliriz.
Çok sık paylaşım yapmak bir sorun, ama sosyal medyayı çok nadir kullanmak da en az onun kadar tehlikeli. Nadir paylaşım yapan hesaplar genellikle takip edilmeye layık görülmüyor, uzun zamandır aktif olmamış hesaplar ise hızla takipten çıkartılıyor.
Hashtag’ler hayat kurtarabilir - ama sadece yerinde kullanıldıklarında. Tüm cümleleri hashtagler kullanarak yazmak, gereğinden fazla ve içerikle ilgisi olmayan hashtag kullanımı takipçileri bıktırıyor. Benzeri emojiler için de geçerli. Birkaç tane emoji tamamen kabul edilir olsa da, abartıya kaçmak sosyal medya kullanıcılarının sevimsiz bulduğu davranışlar arasında.
Pepsi ve CocaCola, FedEx ve UPS gibi markalar arasındaki reklam savaşları geçmişte ilgi uyandırsa da, sosyal medya dünyasında markaların direkt olarak rakipleriyle ilgili paylaşımlarda bulunması hoş karşılanmıyor.
Ayırıcı doğasıyla markalar açısından uzak durulması gereken politik tartışmaların sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmesi de takipçilerin sevmediği marka davranışları arasında. Kişilerin yaptığı politik paylaşımlar ses getirse de, markaların bu konuya hesaplarında yer vermeleri çoğunlukla uygunsuz görülüyor.
Kaliteli içeriklerle paylaşım yapmak sosyal medyanın altın kuralı. Yazım ve imla hataları, cümle düşüklükleri bulunduran paylaşımlar yapmak, takipçilerin itici ve profesyonellikten uzak bulduğu davranışlar arasında. Özensiz yapıldığı belli olan sosyal medya paylaşımları, marka itibarınızı kolaylıkla zedeleyebilir. Benzer olarak, bazı içeriklerin sık bir şekilde tekrar ve tekrar paylaşılması da bazı takipçilerinizin dikkatini olumsuz yönde çekebilir.